TDG Teknoloji Sohbetleri | Özgür Akbulut ile Blockchain Teknolojisi

 

TDG Tech Dialogues podcast yayınımızın ikinci bölümünde, TDG Global’de Çözüm Mimarı olarak rol alan Özgür Akbulut ile Blockchain teknolojisinin çıkışı, sektöre olan etkileri ve geleceği üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Biraz kariyerinden bahseder misin?

Yaklaşık yirmi yıldır IT sektöründe farklı prensiplerde, büyük bankalar, sigorta şirketleri ve daha küçük çaplı uygulama geliştiren firmalara kadar birçok alanda yer aldım.

Son üç yıldır da yoğun bir şekilde blockchain sistemleri ile uğraşıyorum. Öncelikle anlamayla başladı; ne oluyor, dünya nereye gidiyor, nasıl sistemler bunlar, nedir bu blockchain şeklinde.

Sonrasında üzerinde kendi küçük uygulamalarımı da geliştirebildiğim, bazı implemetasyonlar ve ISO süreçlerine de katılarak daha çok derinleşerek ilerlediğim bir süreç oldu.

Nedir bu Blockchain, nasıl çalışır?

Yetmişlerden sonra dünyada bir dijitalizasyon başladı, dijital dünya başladı diyelim. Burada en önemli devrimi yapan kısım internetti. Biz internetle beraber artık, iletişimimizi dijital ortamda yapmaya başladık. Aynı zamanda ticaretimizi de, her türlü işimizi dijital ortama taşıdık. Bu devrim o zamanlar için çok büyüktü.

Artık her şeyi birleşecek, bilgi birleşecek, hepimiz birbirimizle açık ve şeffaf biçimde iletişim kuracağız diye düşünüyorduk. Daha sonra verinin büyümesiyle, veriyle bağlı bilginin artmasıyla beraber bütün sistemler merkezileşmeye doğru gitti. Merkezileşme ile beraber “verinin sahipliği” diye bir konu gündeme geldi.

Verinin sahipliliği ile de beraber sıkıntılar doğmaya başladı. Ben blockchain’i bu anlamda ikinci devrim olarak tanımlıyorum. Ya da “evrim” adına ne derseniz.

“Blockchain sistemlerinde iki konu var; bir, verinin sahipliği iki, veriye erişim, şeffaflık.”

Medyada data mining veya blockchain için kullanılan teknolojilerin çevreye negatif etkisi olduğu ile ilgili yazılar görüyoruz. Bu konuda ne diyorsun?

Proof of work, Proof of stake, proof of authority dediğimiz daha sınırlı yapılar için, birden fazla algoritma devreye girdi. Basitçe telefonunuzda bile kullanabileceğiniz protokoller haline dönüştüler. İleride daha da gelişecekler.

Sadece bitcoin ya da proof of work kullanan bu coinlerin ürettiği elektrik dünyada şu anda, diğer sistemler tarafından tüketilenin yüzde biri bile değil. O anlamda da baktığınızda da çok fazla elektrik yüküne sahip değiller.

Sağlık sektöründe de kullanılıyor mu, ne şekilde kullanılıyor?

Sağlık sektörü çok bakir bir sektör. Sigorta prim ödemelerinde, teşhis konmasında veya bu veri üzerinden mutabakatlaşma konularında Amerika’da birkaç deneme gördüm. Saniyede beş bin işlem yapılabiliyor, sistem kaldırılabiliyor gibi örneklerdi. Bunun hayata geçtiği konusunda tamamen emin değilim ancak denemeler yapıldı ve sonuçlar görüldü.

Blockchain teknolojisini nerelerde kullanabiliriz?

Tedarik zinciri örneği verelim.

Bir malın son üreticiden tüketiciye kadar olan tüm sürecin bir sürü aşaması, bir sürü de paydaşı var. Bir süreci düşünürsek, üretici lojistikçiye devrediyor, toptancıya geliyor. O toptancı bunu tekrar lojistikçi devrediyor, başka yerlere dağıtılmasını sağlıyor, marketlere dağıtıyor ya da başka firmalara dağıtıyor. Karmaşık ve kompleks bir süreçten bahsediyoruz. Bunun için bir otomasyon yazmaya kalksanız dahi ciddi bir problem.

Bu süreci ortak bir veritabanına koyduğumuzu düşünün.

Bir sürü merkez aynı anda işiyle ilgili kısmı besleyerek ortak bir veritabanı oluşturuyor.

Bu ortak veritabanından herkes kendi tarafıyla ilgili işini takip edebilir hale geliyor.

Süreçlerimizi hızlandırıyor ve tamamen uçtan uca otomatizasyon yapıyor. 

Geçenlerde yazdığın bir makalede, seçim sistemlerinin de blockchain teknolojisi üzerine yapılandırılması ile ilgili bazı önerilerin vardı. Biraz özetler misin?

Bu yazıda birkaç konuya değindim ben. Öncelikle seçim sistemleri için şöyle bir  detay verdim. Seçim sistemini tümüyle dijital ortamlara aktarsak nasıl olur?

Bir de buraya eklediğim iki tane konu oldu. Birincisi, bu yapının bir elektronik imza, kimlik konusu vardır. Türkiye özelinde regülasyonları tamamlanmış iki tane konu var.

Bir elektronik imza bir de E-ID dediğimiz elektronik kimlik konusu. Herkes aslında özel imzası ve kimliğiyle bunu kullanabilir.

İkincisi de, eğer biz bunu blockchain sistemiyle yaparsak, şöyle bir faydası olacak: Birden çok paydaş bütün bu veriye sahip olabilecek ve yönetebilir hale gelecek.

Bütün partiler gidip seçim pusulasını alıp kendi sistemlerine girmek gibi bir operasyonel yüke girmeyecek.

Seçim sistemlerinin önümüzdeki yıllarda bu noktaya geleceğini düşünüyorum. Ayrıca, bunun diğer faydası da, veri değiştirilemediği, herhangi bir şekilde üzerinde oynayamadığı için de güvenliği artacaktır. Herhangi bir manipülasyon olmadığını bildiğimiz için de ileride şunu diyebiliriz; halka sorulmak istendiğinde veya bir firma kendi içinde bir oylama mekanizmasıyla karar almak istediğinde bunu kullanabilir. 

Peki ileride ne olacak, Özgür, nasıl görüyorsun? Bütün sistemler Blockchain’e mi dönecek?

Önce hibrit başlayacağız, sonrasında ihtiyaçlar gittikçe o tarafa doğru yönelecekler.

Çünkü ortak çalışma ihtiyacımız var.

Diyelim ki siz merkezi bir noktadasınız ve tekelleşmeye doğru gidiyorsunuz. Bu sefer sizin servis vermeniz bile çok ciddi bir güç.

Hız arttı, dünya hızlanıyor. O zaman bilgi de artıyor. Veri de arttıkça ne yapacağız? Yani tek bir tarafta veriyi biriktirip kullanmak bile ayrı bir sorun.

Yayınımızı dinleyen şirket yöneticileri veya şirketlerde proje yapan kişiler olabilir, biz de artık blockchain teknolojisini kullanalım dediklerinde ilk olarak ne yapmaları gerekiyor? Ne önerirsin?

İlk yapmaları gereken şey, TDG Corporate anasayfasına girip oradan “blockchain ihtiyacımız var” demeleri ve bizim de hemen onlarla beraber çalışmaya başlamamız, çok keyifli olacaktır.

Umarım bol Blockchain projeli günlerimiz olur.

https://www.youtube.com/watch?v=L5siXqeHczg