Yeni yetenekler geliştirmek geleceğimiz, ama herkes için..
Greg Williams’ın yazısını okuyunca uzun süredir üstünde çalıştığım (otomasyon) ve sosyal etkilerine de çözüm bulmak istediğim bu konuyu sizlerle de paylaşmak istedim. Büyük bölümünü Sayın Williams’ın yazısından devşirerek kendi yorumumla paylaşıyorum.
Otomasyon kaynaklı iş kaybı önümüzdeki yıllarda küresel ekonomi için en önemli zorluklardan biri olacak. 2017 McKinsey raporu, 375 milyon işçinin, yani küresel işgücünün %14’ünün, 2030 yılına kadar meslek kategorilerini değiştirmesi gerektiğini tahmin ediyor. Bu, on dokuzuncu yüzyılın sonlarındaki “tarımsal ekonomik modelden sanayi modeline” geçişe benzetilebilir. Bunu fırsata çevirebiliriz, bilgi ekonomisinden hayat ekonomisine geçiş.
Yapay zeka ve robotik gibi teknolojilerin etkileri çok moda araştırma konusu; Alman ve Danimarkalı akademisyenler tarafından 2019 temmuz ayında yayınlanan bir makale “1990 ve 1996 yılları arasında robotlara yatırım yapan firmaların 1998-2016 yılları arasında işçi sayısını %50’den fazla artırdığı”, aynı dönemde robotları benimsemeyen firmaların işçi sayısını %20’den fazla azalttığı” sonucuna varmış.
Dünya Ekonomik Forumu, 2022 yılına kadar otomasyonun küresel olarak 75 milyon işin yerini alacağını, ancak 133 milyon yeni işin yaratılacağını öne sürüyor.
Bunun yanında, Carl Frey, Amazon Go, Al asistanları ve otonom araçların “işçi katili” teknolojiler olduğunu düşünüyor.
Bir işin dijitalleşmeden etkilenme ihtimalini araştırmak için, o rolün “otomatikleştirilebilirliği” ve ardından ekonomik, bölgesel ve politik sonuçlarına bakmak gerekiyor. Dünya genelinde milyonlarca taksi şoförü, banka ve perakende çalışanı için önemli olan şey ise, otomatik hale getirilemeyen başka bir işe veya otomasyonun ortaya çıkardığı yeni bir iş dalına geçme ihtimali.
Bazı araştırmalar, işçilerin mevcut alanlarında daha gelişmiş rollere geçmesini sağlayan becerilerinin, sektörler arasında geçişini sağlayacak becerilerinden daha önemsiz olabileceğini öne sürüyor.
Temmuz ayında Amazon, 300.000 kişilik işgücünün %30’unu yeniden eğiteceğini ve bunun için 700 milyon dolar harcayacağını açıkladı. Bakalım sonuçları ne olacak…
İngiltere’de, Ulusal Yeniden Eğitim Programına işverenler (devlet değil) önderlik ediyor. Yönetişim (yönetim, iletişim ve etkileşim), çalışanların yakında otomasyona geçecek rollerde yetenek artırmaları yerine, yaşam boyu öğrenmeye odaklanmaları için çok önemli bir unsur olacak.
McKinsey raporuna göre, “önümüzdeki sorunun farkındalığının artmasına rağmen henüz eyleme geçilmedi.” “İşgücü eğitimi ve desteği için verilen kamu harcamaları çoğu ülkede istikrarlı bir şekilde düşüyor.”
Bu durum sadece vasıfsız kişileri değil eğitimlileri de etkileyecek bir durumu ortaya çıkarıyor. Goldman Sachs’ın bir zamanlar hisse senedi alım satım masasında 500 kişi vardı, şimdi üç kişi var. Türkiye’de bir bankada veri işleme için eskiden 700 kişi çalışırdı şimdi 50 kişi çalışıyor.
İklim değişikliğinin yanı sıra, otomasyon teknolojinin ortaya çıkardığı sosyal bir sorun. Küreselleşmede olduğu gibi, hükümetler, işverenler ve işçiler potansiyel sonuçları görelim ve ona göre adımlar atalım….
Kendimize sormamız gerekiyor, 21. yüzyılda refah neye benziyor?
Batur Erdoğan