2019 & 2020 BRM Açılış Konuşması - Emin Erdoğan
İstanbul, 21 Mart 2020
Sevgili TDGliler,
Hepinize Günaydın, bir cumartesi sabahı erkenden burada bulunduğunuz için hepinize öncelikle çok teşekkür ediyorum.
Ve sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu şirketi kurarken, prensip olarak, bizlerin ve çalışanlarımızın bazı özellikleri olsun istedik.
Bizler ve bizimle çalışacaklar;
- Hayatı, başkalarını ve kendini doğal haliyle sevmeli.
- Huzurlu olmalı, bizimle huzurlu olmalı paylaşımlarını bizimle arttırmalı.
- Yardım etmeyi, iyilik yapmayı bilmeli.
- Çatık kaşla konuşmak yüzümüzün kırışıklığını arttıracağından, konuşurken gülümsemeli.
- Doğa yürüyüşleri, doğa gezmeleri yapmalı.
- Bir konuyu tartışmalı ama asla münakaşa etmemeli.
- Sunumları için verilerini, baştan saptayarak kısa ve öz konuşmalı.
- Hızla değişen teknolojik verilere ayak uydurmalarını ve bu değişim hızına yetişmelerinin gerektiğini temel prensibimiz olduğunu bilmelerini isteriz.
Biz; Değişim hızımızı GELECEĞİ şekillendirmekte ve çeşitlendirmekte kullanıyoruz.
Değişim teknolojileri nerede ise, bunları yapabilecek elemanlar nerede varsa; Cinsiyetine, ırkına, hangi milletten olduğuna, nasıl ve nerede yaşadığına, dinine, cinsel tercihlerine bakmaksızın onlarla çalışmak üzere teşkilatlanıyoruz.
Bu anlamda çeşitlilik, personel çeşitliliği çok önemli. Dünyanın her yerindeki entelektüel zekâdan en üst seviyede yararlanıyoruz, yararlanmaya devam edeceğiz. Çeşitlilik politikamız onlarca farklı milletten çok olumlu tepkiler alıyor. Nijerya’dan, Çin’den, Lübnan’dan, Suudi Arabistan’dan, Amerika’dan Uruguay’dan, Türkiye’den bu konuda onlarca olumlu mesaj alıyoruz. Bu mesajlar şirket değerlerimizin, politikalarımızın doğru şekillendirildiğini gösteriyor ve bize şevk veriyor.
Ülkemiz çeşitli kültürleri barındıran, TDG’nin çeşitlilik politikasını çok güzel destekleyen bir ülke esasında. Çocukluğumda Gelibolu da Yahudi mahallesinde oturduk. Birçok Yahudi arkadaşım vardı. İbranice ve Türkçe birçok şarkıyı beraberce söylerdik. Örneğin mahallemizde 12 tane Avram vardı. Avram İbrahim demek bu arada. AVRAM adı çok olunca hepsinin bir lakapları vardı. Şimdi aklımda kalanlar. Kara Avram, Balıkçı Avram, Deli Avram, Saatçi Avram, Başıbozuk Avram, Tuzcu Avram vs. vs. Çeşitli ırklardan biri olan mahallemizdeki Avram lardan ne öğrendik. Neler öğrenmedik ki. İyi esnaftılar, yanlarına çırak olarak girdik. Çok çalışmayı, tasarruf etmeyi ve ürettiğimiz malı pazarlamayı ve her konuda bilgilenmeyi ve yapacağımız işlere hâkim olmayı ve daha fazlasını öğrendik.
Şunu biliyoruz ki, geleceği şekillendirecek olan bizleri, bilgi zenginleştiriyor, bilgi çeşitliliği zenginleştiriyor, çeşitlilik zenginleştiriyor, özgürleştiriyor.
********
Bu fikirlerden hareketle; TDG’de hepimiz, geleceği şekillendirmek ve çeşitlendirmekteki bilişim ve yazılım konularına hâkimiyeti SİZ tüm çalışanlarımızdan bekliyoruz.
Şirketimiz, birlikte, hep birlikte, ele ele üretim mantığıyla ve hayata geçirilecek fikir ve yeni bakış açılarıyla çalışmalıdır. Önemli olan verilen işi doğru ve zamanında yapmak ve verim almaktır.
Günümüzde, ilişkilerin, iletişimin zayıfladığını görmekteyiz. Sadece kadın erkek ilişkileri değil insan ilişkilerinin tümü yeni teknolojilerle değişime uğramaktadır.
Hayatı kolaylaştıran icatlarla her şeye kolay ulaşılabiliyoruz. İnsan kendine yarattığı dünyasında bencilleşebiliyor.
Oysaki insan mutluluğa ihtiyaç duyan bir mahlûk.
Mutluluk ise sosyallikle, sevgiyle, karşılıksız iyilikle hissedilen bir şey.
Mesela kullandığımız sosyal medya iletişimi, ihtiyacımız olmayan bir sürü şeye sahip olmaya, olmadığımız birine benzemeye itiyor bizi Ve bu itiş, bu dönüşüm bizi sadece ve sadece KENDİMİZİ DÜŞÜNMEYE getiriyor. Dolayısıyla mutluluğu başka yerlerde aramaya başlıyoruz. Anı, şimdiyi yaşayamıyoruz.
BİZLER; Çalışmak, birlikte çalışmak, çalışanları çalıştırarak mutlu etmek, çalışmalarıyla kendilerine katma değer yaratmalarını sağlamak ve tüm çalışanların etraflarıyla ilgilenmesini, etrafına yardım etmesini, etrafını desteklemesini istiyoruz.
Biz, geleceğimiz ile ilgili her şeyi, düşünerek, fikir müzakeresi ve tartışması yaparak gerçekleştiriyoruz.
Toplumumuzda iş beceremeyen, geleceğini düşünmeyenler için ‘’’Bırak şu fikirsizi ‘’’ derler. Geçmişten gelen bu uyarı bugün içinde geçerlidir.
Biz, fikirleriyle dünyayı değiştirebilecek bir basit düşüncenin olabileceğine inananlardanız. Çünkü bu basit fikir, düşünce, size ve topluma çok şey kazandırabilir. Bu küçük basit denilen fikir ile ortaya koyulan olasılık tohumlarının büyüyeceğini, gelişebileceğini, bütün bunların etrafınızla iş birliği yaparak gerçekleşebileceğini bilenlerdeniz.
Biz, sizlerin, odaklarınızı, araçlardan ve binalardan uzaklaştırıp insanlığın ihtiyacına yoğunlaştırmak amacını güdüyoruz.
Biliyorsunuz büyük hayallerimiz var, 2058 yılında dünyanın en büyük organizasyonlarından bir olmak istiyoruz ve bunu gerçekleştirmek için, büyük inancımız var. Çünkü çok çalışıyoruz, engel tanımayacak kadar güçlü ama bir o kadarda insan sevgisi ile yanıp tutuşan gönlümüz var. Yaşadığımız bu zamanı etkilemek, değiştirmek, milyonlarca insanımızın hayatına nüfus etmek istiyoruz. Hayallerimizi, kendi hayallerimizle, kendi fikrimizle yaşayarak birçok insanın hayatına değer katmayı istiyoruz.
Sektörümüzdeki kurumsal ve bireysel pazardaki yerimizi arttırmak istiyoruz.
Endüstriyel yazılım, makineler arası iletişim üretim sürecine yönelik yatırımlar yapmak istiyoruz.
Bireyselde ise hayatı kolaylaştıran yazılımları bulmak istiyoruz. Akıllı şehir, akıllı bina, mobil aplikasyonlar ve ulaşım yazılımları ile bankacılık ve sağlık sistemi uygulamaları için çalışacağız.
İyi fikri olan gençlere destek vereceğiz. Bu işin sadece mühendis ve teknik elemanlar ile olmayacağını biliyoruz.
Hayalcilerin, girişimcilerin gerekli olduğunu biliyoruz. Fikir getirene her zaman açığız. Biz doğru oyuncularla buluşup bu oyuncular küçük de olsa fikirlerinin çok büyük bir fark yaratabileceğini biliyoruz.
Kim olduğumuz değil, kim olarak göründüğümüz, sosyal medyada takipçi sayısına göre itibar gördüğümüz, insanların sevgilerini yüz yüze değil de mesajlarla belirttikleri bu dünyada da bilinçli olmak istiyoruz. Bir şeyleri değiştirmek için gücümüz olacağına inanıyoruz.
Biz şuna çok inanıyoruz. Yönetimimiz riskleri yönetmek için doğmayla değil, BİLGİYLE hareket etmeyi düşünür. Çünkü ancak bu şekilde değişen koşullara uyum kabiliyetimizi, esnekliğimizi arttıracağını ve hedefimize ulaşacağımızı biliyoruz.
AMA Gelenek ve göreneklerimizi de kurumsal düzenimizi de toplumun kabullendiği ahlaki değerleri de korumaktayız ve bu bakış açısıyla çalışanımızı dolayısıyla insanımızı üretken hale getirmeyi amaçlıyoruz.
Şunu da biliyoruz. Değişime ayak uydurabilmek için mevcut iş modelimizi, yönetim şeklimizi ve alt yapımızı devamlı gözden geçiriyoruz. Bu değişimi ancak bir danışma kurulunun yapabileceğini biliyoruz. Bu danışma kurullarına başta gençler olmak üzere bilim insanlarını, sosyologları, antropologları, veri uzmanlarını hatta robotları yavaş yavaş dâhil ediyoruz. Yani yaşadıkları çevreyi iyi bilen farklı yetkinliklere sahip kişilerin buluşup, ortak akıl yaratacakları bir ortamı hayata geçirmek, bu ortak aklın Şirketimizin yenidünya düzeninde sürdürülebilir performansını garanti altına alması yönünün ağır basması gerektiğini de biliyoruz.
Şuna da emin olun, Geleceğe hazırlık yaparken düşünce yapımızın da üzerinde durmak, Geleceğe sadece liderlerin değil hangi seviyede olursa olsun tüm çalışanlarımızın hazır olmalarını sağlamak için çalışıyoruz.
Şuna inanıyoruz. Tüm çalışanlarımız aileleri ve arkadaşları ile beraberken çeşitli konular hakkında konuşurlarken, fikir beyan ederlerken, ilgilerini çeken konuları araştırıyorlarsa, bu çalışanlarımızın da geleceğe yönelik değişimin içinde bulunmaları sağlayacaktır. Çünkü Şirket hedeflerinin ve amaçlarının ne olduğunu bilmeleri gereken bu kesimin, Şirket hedefinin ne olduğunu da bilmemeleri sonucu onları bir araya getirmemizin mümkün olamayacağını da bilmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
*********
Şirketimizde mutlu kişiler görmek istiyoruz, Bunun ötesinde, şirketimizin mutlu topluma ulaşmamızın da temel taşı olduğunun bilincindeyiz.
Sizin gibi başarılı insanlarla bir araya gelip düşünmeyi, sinerji ile bir şeyler yaratmayı, bir şeyler ortaya koymayı hedefleyen toplantılar yaparak SİZLERİ istediğiniz yere getirmeyi istiyoruz.
Biz her zaman yapılmamışı yapmanın peşindeyiz. Devamlı gelişimi ve devinimi hedefliyoruz.
Bu şirket, elemanlarının aldıkları soluklarla değil SOLUK KESEN ANLARLA, SOLUK KESEN YAPILANMALARLA anılmalarını istiyoruz.
Sizlerle şu an beraberiz. Yapmak ve olmasını istediklerimizden bahsettim. Tüm bunları elde ederken şimdi söyleyeceklerimi de göz ardı etmemenizi dilerim.
BİRİNCİSİ: Her şeyin kontrol edilemeyeceğini düşünerek bazı şeylerin ilahi takdire bağlı olduğunu unutmayın. Biraz şans, biraz kader, biraz kısmet diyerek hayatınızın içine muhakkak ilahi takdiri sokun. Her yemeğe oturuşta Allaha verdiği bu nimetler için şükredin. Nimetlerin ötesinde bizlere bahşettiği bu güzel hayat içinde Allaha Hamd edin.
İKİNCİSİ: Aile hayatını çok sevin. Aile hayatınızın, yaşam konforunuzun vazgeçilmez parçaları olduğunu Unutmayın.
Şu an ülkemizde ve dünyamızda, yaşanan bazı olumsuzlukların baskısı var üzerimizde. Toplumumuzun duyarlı, seçkin, bilgili, bilinçli, bilgi görgü ve ihtisası yüksek kesimini oluşturmaktasınız. Bundan sonraki günlerinizde akıl ve bilim yolunda yürüyerek, ortak akıl üreterek toplumsal mutluluğumuza katkı vereceğinizi düşünüyorum.
Beklentilerinize ulaşma azminizin canlı kalmasını sağlık ve esenlik ve başarılarınızın daim olmasını dilerim.
Hepinizi saygı ve sevgi ile kucaklıyor. Gözlerinizden öpüyorum.
Emin Erdoğan